Gidiş yolunda bir alışveriş. …/ay/yıl ,saat:30
Giderken yanımıza ne almalı…
Almak istediklerimizi bir sıraya koyarız, belki bir not defteri işimizi görecektir. Doğuştan bir not defterimiz mevcutken. Ne aldım, alayım ve yoldayız.
Onu da alayım bu da olsun, şu olabilir.Bu yarın gerek olabilir, şunları da alsaydık iyidi.Al bir daha al göz çıkarmaz.3 sene sonra şunlar iyi olur ,şurası gerek olabilir.Şu 5 seneyi de yakala al hemen at kenara.Ve oldu 10 sene sonra.Keşke şunu da alaydım,şunu da yapsaydım bu olmuş olurdu( yani almış olurdu).Şunlara da şunu vermiştim halbuki… Güneşten ışık al, yemekten kalori ve lezzet al,vitamin al , havadan oksijen al, pazardan domates al,iş çıkışı paranı al, arkadaş geliyor bir merhaba iki kelime al,neneni ziyaret et dua al,sessizlik güzel biraz huzur al,ekmek yokmuş birde fırından ekmek al.Al al al. Al-ver işlerine pek girmeyeceğim ama karşılıksız yaptığımızı düşünsek bile hep bir alış işlemimiz oluyor nihayetinde. Şu farklar tabii olarak mevcut olsada.Hiç vermeyip daha çok alabilmek düşüncesi ,pahada çok olup az la çok almak; değerli taşı verip çok şey alabilmek,ufak bir yardımla büyük bir teşekkür ve dua almak ,karıncanın bir santim deparla ezilmekten kurtulup hayatının devamı için yol alması gibi.Bu al- ver işinin hiç bitmediğini düşünürsek ki almak işinde yoğunlaştık şu an;sürekliliğini görüyoruz.Neyi nasıl aldığımız ve neleri hakikaten gerek gördüğümüz bizlerin geçmişini ekrana yansıtıyor gibi.Seçim ve alımlar tamamen sizin not defterine ne yazdığınızda.Al bir yastık başının altına bakim uyu hadi…; ‘’ bak yarın ne olacak diye düşünüyor’’ (çılgın ne alacağını düşünüyor ).!
MTBO